9 Mart 2014 Pazar

Dünün “Allah bir yastıkta kocatsın”ı, bugünün “Abi dün akşam bir kızı yatağa attım’ı olduğunda…


Eskiden bir yatakta uzun bir yastık bulunurmuş ve çiftler bu yastıkta birlikte yatarlarmış. Çiftlerin hiç ayrılmamaları için de onlara “Allah bir yastıkta kocatsın” denirmiş. Bu söz, ömür boyu sürecek bir evlilik temennisiymiş. Yani bir zamanlar çiftlerin aynı yastığa baş koymaları diye bir şey varmış.
Bir neslin hayat gayelerinden biri, birkaç sonraki nesil için şehir efsanesi oldu artık. Bir ihtimal evliyseniz ve bir sorunla karşı karşıyaysanız yastığını alan yan odaya gidiyor, günlerce haftalarca yataklar ayrılıyor. Dahası Allah’ın bir yastıkta kocatacağı adamlar karılarını, kadınlar da kocalarını aldatıyorlar. Göstere göstere… Bir kere, üç kere, beş kere, on kere… Artık bir yastıkta başka başka kadınların parfümleri, saçları, başka başka adamların saçları, kılları, kokuları var. Genç nesil ise, daha “bir yastıkta kocamaları” temenni bile edilemeden çok eşliliğin, yarı-zamanlı ilişkilerin içinde buldu kendini. Onlarda yastıklar da ayrı, yataklar da, odalar da, evler de… Onlarda her şey ayrı…
Dünün “Allah bir yastıkta kocatsın”ı, bugünün “Abi, dün akşam bir kadını yatağa attım var ya” ya dönmüş durumda. One night stand (tek gecelik ilişki), fuckbody (sadece cinsellik için birliktelik) diye kavramlar var artık…
Asmalı Konak aşkları bile onlarca yıl öncede kaldı. Bugün, gerçek hayatta ne Seymen’ler, ne de Bahar’lar var. Hepsini toptan unutun… Aslında her kadın birini delicesine sevmenin, ona güvenmenin, her erkek annesine benzeyen ona iyi bakacak bir kadının hayalini kurar. Ama iş, zaman ayırmaya, fedakarlık yapmaya, sorumluluk almaya gelince, DUR ! Orası kırmızı ışık çünkü. Burada yeni bir çözüm üretmek lazım. O da “takılmak”. Sorumluluk yok, fedakarlık yok, bağlılık yok, birlikte yaşlanmak yok. Herkes ilişkiden, bedenlerden alacağını alır ve çekip gider. Saatler sabahı bile göstermeden herkes kendi hayatına geri döner. Ertesi gün canları bir başkasını ister, onlarla takılırlar. Bu böyle uzayıp gider. Kadın çocuk yapmak isterse, ona da uygun birini bulur bir gün bir yerde… Çocuğu yaptıktan sonra ya çocuk için birlikte olurlar ya yollarını ayırırlar.
“Allah bir yastıkta kocatsın” tarih oluyor artık. Siz buna ister post-modern toplum anlayışı deyin, ister masumiyet çağının bitişi deyin, ister modernleşme, Avrupalılaşma, Batılılaşma deyin, ister bireyselleşme deyin. Artık ilişkiler değişiyor. Yastıklar ikiye, üçe, beşe bölünüyor. “Biz”ler kırılıyor artık, “ben”lere ayrılıyor, yeni “ben”ler doğuyor, gittikçe de sayıları artıyor. Artık “bir yastıkta kocamak” zor. Hatta bu temenni de bulunurken bile dikkatli olmalı, insanlar beddua ettiğinizi de düşünebilirler. İyisi mi siz onlara bir odada, bir evde, bir şehirde kocayın deyin… Birkaç kişiyle birlikte kocayın deyin, ne bileyim… Belki onlar için daha gerçekçi bir temennide bulunmuş olursunuz…

Simgenur Güdeberk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder