Eskiden bir yatakta uzun
bir yastık bulunurmuş ve çiftler bu yastıkta birlikte yatarlarmış. Çiftlerin
hiç ayrılmamaları için de onlara “Allah bir yastıkta kocatsın” denirmiş. Bu
söz, ömür boyu sürecek bir evlilik temennisiymiş. Yani bir zamanlar çiftlerin
aynı yastığa baş koymaları diye bir şey varmış.
Bir neslin hayat
gayelerinden biri, birkaç sonraki nesil için şehir efsanesi oldu artık. Bir
ihtimal evliyseniz ve bir sorunla karşı karşıyaysanız yastığını alan yan odaya
gidiyor, günlerce haftalarca yataklar ayrılıyor. Dahası Allah’ın bir yastıkta
kocatacağı adamlar karılarını, kadınlar da kocalarını aldatıyorlar. Göstere
göstere… Bir kere, üç kere, beş kere, on kere… Artık bir yastıkta başka başka
kadınların parfümleri, saçları, başka başka adamların saçları, kılları,
kokuları var. Genç nesil ise, daha “bir yastıkta kocamaları” temenni bile
edilemeden çok eşliliğin, yarı-zamanlı ilişkilerin içinde buldu kendini. Onlarda
yastıklar da ayrı, yataklar da, odalar da, evler de… Onlarda her şey ayrı…
Dünün “Allah bir
yastıkta kocatsın”ı, bugünün “Abi, dün akşam bir kadını yatağa attım var ya” ya
dönmüş durumda. One night stand (tek gecelik ilişki), fuckbody (sadece cinsellik
için birliktelik) diye kavramlar var artık…
Asmalı Konak aşkları
bile onlarca yıl öncede kaldı. Bugün, gerçek hayatta ne Seymen’ler, ne de
Bahar’lar var. Hepsini toptan unutun… Aslında her kadın birini delicesine
sevmenin, ona güvenmenin, her erkek annesine benzeyen ona iyi bakacak bir
kadının hayalini kurar. Ama iş, zaman ayırmaya, fedakarlık yapmaya, sorumluluk
almaya gelince, DUR ! Orası kırmızı ışık çünkü. Burada yeni bir çözüm üretmek
lazım. O da “takılmak”. Sorumluluk yok, fedakarlık yok, bağlılık yok, birlikte
yaşlanmak yok. Herkes ilişkiden, bedenlerden alacağını alır ve çekip gider.
Saatler sabahı bile göstermeden herkes kendi hayatına geri döner. Ertesi gün
canları bir başkasını ister, onlarla takılırlar. Bu böyle uzayıp gider. Kadın
çocuk yapmak isterse, ona da uygun birini bulur bir gün bir yerde… Çocuğu
yaptıktan sonra ya çocuk için birlikte olurlar ya yollarını ayırırlar.
“Allah bir yastıkta
kocatsın” tarih oluyor artık. Siz buna ister post-modern toplum anlayışı deyin,
ister masumiyet çağının bitişi deyin, ister modernleşme, Avrupalılaşma,
Batılılaşma deyin, ister bireyselleşme deyin. Artık ilişkiler değişiyor.
Yastıklar ikiye, üçe, beşe bölünüyor. “Biz”ler kırılıyor artık, “ben”lere
ayrılıyor, yeni “ben”ler doğuyor, gittikçe de sayıları artıyor. Artık “bir
yastıkta kocamak” zor. Hatta bu temenni de bulunurken bile dikkatli olmalı,
insanlar beddua ettiğinizi de düşünebilirler. İyisi mi siz onlara bir odada,
bir evde, bir şehirde kocayın deyin… Birkaç kişiyle birlikte kocayın deyin, ne
bileyim… Belki onlar için daha gerçekçi bir temennide bulunmuş olursunuz…
Simgenur Güdeberk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder